10 Ekim 2014 Cuma

"Ümmetim yetmiş üç fırka olur. Benim ve Ashâbımın yolu üzere olan fırkadan başka hepsi cehenneme gider." (Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, el-Câmiu's-Sâğîr)

ÎTİKATTA VE AMELDE MEZHEB
Erkek ve kadın her müslümanın îtikatta ve amelde mezhebini öğrenip bilmesi vâciptir.
"İtikatta mezhebin hangisidir?" denirse, "Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebidir." demelidir. Ehl-i sünnet ve cemâat demek, Resûlullâh'ın (s.a.v.) ashâbı ve cemâati (radıyallâhü anhüm) demektir. Onların her biri İslâm dininin nûrudur. Onların îtikâdı nasıl ise ben de o îtikad üzereyim, demelidir.
İtikâdı, Ashâb-ı Kirâm'ın îtikâdına uygun olan müslümanlara Ehl-i Sünnet, Fırka-i Nâciye, Ehl-i Hak denir. Buna uymayanlara Ehl-i Bid'at, Fırak-ı Dâlle denir.
Ehl-i sünnetin itikatta imâmı ikidir: Birisi İmâm Ebû Mansûr Mâtürîdî, diğeri İmâm Ebü'l-Hasen Eş'arî'dir.
Hanefîlerin îtikatta imâmı İmâm Ebû Mansûr Mâturîdî'dir, Şâfiîlerin ise İmâm Ebü'l-Hasen Eş'arî Hazretleridir.
Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebi haktır, doğrudur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir fırkadan başkası cehennemliktir." buyurdular. "O hangi fırkadır?" diye sorulduğunda "Benim ve ashâbımın yolunda olanlardır." buyurmuştur.
"Amelde mezhebin hangisidir?" denirse, İmâm-ı Azam Ebû Hanîfe mezhebindekiler "Hanefî mezhebi" demelidir.
Şafiî, Hanbelî ve Malikî mezhebindekiler de mensûbu bulundukları mezhebi söylerler.
Kur'ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i Şerîflerde farz, haram, helâl gibi hükümlerin bazısı açıktır, herkes anlar. Bazısı gizlidir, onları ancak müctehid olan âlimler anlar. Allâhü Teâlâ ictihâda ehil olan âlimlere çalışıp hükümler çıkarmalarını, Kur'ân-ı Kerîm ve Resûlullâh'ın sözü ve fiilleri ile ve Ashâb-ı Kirâm'ın icmâ'ı ile gizli olanları delillerle ve kıyâs ile meydâna çıkarıp anlatmalarını, bunlarla amel etmelerini ve müctehid olmayanlara öğretmelerini emretmiştir. Müctehid olmayanlar bu müctehidlerden birine uymak ve onları taklîd etmek ile emrolunmuşlardır.
10 EKİM 2014 Cuma Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder